26 Eylül 2008

Dinleyin!

.

Gripin'in "dört" isimli şarkısını playlist'inizden açın ve dinleyin. Yok mu? o zaman bulun ve dinleyin!

(Ekşisözlük kalıbı bir cümle ile)
- Sözlerini de yazayım tam olsun!


bir şarkıya takılmışsan
üstüne çökmüşse sözleri, yanında hüzün
ruhuna ucundan dokunmuşsa
kararmışsa gün gibi aydınlık yüzün
her telefon çaldığında karşındaki yine bir başkasıysa
ağlamak, beklemekten çok kolay bir parça bile umut kalmadıysa

ah kaybolan el değmemiş ruhundu kir tutmayan
ah kaybolan içindeki çocuktu yeri dolmayan

(bu ara melodiye bayılıyorum)

her gece yattığında aklındaki sevgilin değil bir başkasıysa
ve her şeyi unutup uyumak istiyorsan
sığınmak için seçtiğin yer rüyalarınsa
her aynaya baktığında karşındaki sen değil başkasıysa
ağlamak aldanmak kadar kolay
kendine bile bakacak yüzün kalmadıysa

ah kaybolan el değmemiş ruhundu kir tutmayan
ah kaybolan içindeki çocuktu yeri dolmayan

görmüyor musun? kabuk bağlamıyor kanattığın hiç bir yaran
hiç bir zaman geri dönmüyor kaybettiğin onca insan
saat dört olmuş arıyorsun çaresini hüznün kederin
acıdan başka dermanı yok ki boşvermiş bünyenin

.

20 Eylül 2008

mı?

.

Bu aralar biraz fazla çalışıyorum. Genelde şikayet etmemeye, neşemi kaybetmemeye çabalarım.
Düşünüyorum, çalışıyorum, çalışıyorum, düşünüyorum, çalışıyorum, bi bakanı yakalarsam da gülümsüyorum..
Şöyle:



Ve bazen de..
Düşünüyorum, yazıyorum, yazıyorum, düşünüyorum, yazıyorum...
Şöyle:

Tamam mı? Başlayalım mı? Geç mi kaldık; yoksa erken mi? Sormalı mı; sormamalı mı? Neyi, kime, niçin soralım? Nerelere gidelim, kimleri görüp, neler içelim? Sabah kaçta gelelim? Faks mı çekelim, mail ile mi gönderelim? Önemli olan gitsin.

Nasıl gittiği önemli değil. Önemli mi? Kafamıza takılan mı'lar gibi zamansız mı gidip gelmemi yoksa? Tasarlanmış da mı yapılmış olmalı yoksa tasarlanmamış da yapılmış gibi mi? Biçimsel içerik mi; içeriksel erik mi? Post mu? Neo mu? Yoksa siz hala Helvetica mı kullanıyorsunuz? Hayır, Template Gothic şekerim. Son Emigre'yi aldın mı; daha yenileri var. Valla ben American's Graphic Design Magazine Print'siz çalışamıyorum.

Ne in? Ne out? Pantolon paçaları gibi, satır araları da bir daralıyo bir açılıyo. Eski kör yazılarımı atmıyorum, nasıl olsa yeniden moda olacak. Anaa yaptığım işin aynısı kitapta var. Derhal tevkif mi ederler? Ödül limitimi doldurdum. Bu sene GMK yarışmasına katılmamalıyım. Gençlere (!) ayıp oluyor. Sergilesem de mi yarıştırsam, yarıştırmayıp mı sergilesem? Çalıntı, alıntı mı olsa? Caz mı yapalım, saz mı çalalım? Biz mi olalım, onlar mı?

Soldan blok, sağdan ne verirse. Grafik tasarım mı? İletişim tasarımı mı? Adamlar kendilerine "new media designer" demeye başladı. Üstelik artık dergiler bile cd'de çıkıyor. Kitabın geleceği de tartışılmakta. Herşey dijital. Üstelik elektronik iletişim çevre dostu. Ne kağıt artığı, ne zehirli mürekkep. Aç ekranı-tak cd'yi-oku dergini. Hem de interaktif. Yani gerçek (?) iletişim.

Ekin, ben PC kullanmadım kullanmıyorum, kullanmayacağım. Benden geçti artık. Saçmalama! New York'ta olsan sen daha kariyerine yeni başlıyor sayılırsın. Öyle mi,dersin? İyi o zaman. Bu işin kaçışı yok Uğurcan. İstemesen de kullanıcan. Bir adam demiş ki geleceğin asıl işi tehlikeli olmaktır. Hazırlıklı olmamız gerek. Ne kadar duyarlıyız.

Paragraf başını içerden mi başlayalım yoksa paragraf arası mı verelim? Afiş hediyelik eşya mıdır; iletişim aracı mı? Yazayım mı? Yok düşünüyorum. Bugün 16 Mart Pazar. Yarın genel kurul var. Gitmeli mi? Gitmemeli mi? Bastırmasyon. Niye? İşte. Kaç adet? Ajansından memnun mu? Müşterilerin her dediğini oluyor mu? Ha?


.

18 Eylül 2008

Şeeeyyy.. (gereksiz bi yazı, hiç okumayabilirsiniz de)

.

E ben mühim bi mevzuu hakkında konuşacaktım..
Anlatacaktım içimdekilerin hepsini..
Ama unuttum!!!

Üç gündür internet programımın güvenlik ayarları ile ilgili bi sorun yaşıyordum, giriş yapamadım kullanıcı hesabıma. Aradım taradım, ilginç bişeyler yaptım (ki şu an tekrar yapamam sanırım, o kadar karıştırdım) ve çözdüm. Girebiliyorum. İlk iş hemen açtım "yeni gönderi" seçeneğini..

Fakat ne yazacağımı hatırlamıyorum...
haydaaa..
(konuşurken aklına gelir ya insanın, onun için yazıyorum gerekli gereksiz ama hala hatırlayamadım..)

Neyse, boşuna uğramış olmayın sevgili dinleyicilerim.
Size hemen bi şarkı dinleteyim ben.
Ve şimdi Duffy'den dinliyoruz Mercy.. yeaaaahh yeeaaaahh :)

Mercy - Duffy

Neşeli günler ;)

.

12 Eylül 2008

?

.

geceler mi uzadı, bu karanlık ne

.

11 Eylül 2008

Bir Datça Seyahatinin Özeti Daha...

.

Bu 2008 yılı içinde Datça'ya yaptığım ikinci seyahatti.

Her zaman keyifli ve hareketli geçen Datça günlerim bu kez bambaşkaydı.
Çünkü annem ve babam İstanbul'da benim evimde misafirken ben de orada onların evinde kendi arkadaşlarımı misafir ettim.

Aylin'le başladığımız tatilimize Serdar katıldı, Daha sonra Serdar gitti Eylem'ciğim geldi. Aylin, Eylem, Ekin üçlüsü olarak bir süre huzur kumkumaları olarak ruhumuzu arındırdıktan sonra Aylin'i yolculadık. Efenim sonracııma Eylem ile inanılmaz güzel günler yaşadık. Güldük güldük yedik içtik yattık uyuduk ve çoğunlukla zamanımızı Zekeriya sofrasındaki yemeklerin önünde geçirdik. Sonra Eylem'in amcası ve onun ailesi ile bir süre takıldık. Bu arada bana bi fransız arkadaşlarını tanıştırma sözü verdiler. Paris'e gitmeliyiz bu kış :)

Öhöm neyse devam edeyim: Sonra Eylem ile ortak tanıdığımız Sönmez ailesine 1 gece 2 gün kısa bir ziyaret yaptık. Ki efenim o bölüm gerçekten anlatılmaz yaşanır cinsindendi.

15 gün böyle böyle çarçabuk geçti, tadı damağımda kaldı, unutulmaz anılar sayfasına yazıldı.
Şimdi o sayfaların kısa da olsa bir özeti burada.

İyi seyirler ;)




Music: Sting "Sea of Lights"

5 Eylül 2008

Kulak Ver I

.

Arada çok takıldığım, üst üste dinlediğim şarkılar olur kimi zaman.
Hem heryerden kolayca ulaşabilmek adına kendim için, hem de merak eder de dinlemek istersiniz diye sizler için şu tarihten itibaren "kulak ver" başlığı altında bu güzide eserleri burada paylaşıma açıyorum.


Way To Fall - Starsailor

"left my sweet soul
beneath the bed clothes
i'm not coming down
walls have ears but no one hears
when nobody's around"

.

4 Eylül 2008

Yaş Alıyorum

.



Üç ayrı günde üç ayrı kutlama ile yeni yaşıma girdim.

.

Patoma (raining version) - Haris Alexiou


.