19 Haziran 2006

Hoşgeldin 'Cuma'

Bu haftasonu istanbul'da geçirdiğim son haftasonuydu. Heyooooooooo...
Sevince aldanıp temelli gidiyorum sananlar yanılırlar tabii ki. Altı üstü bir hafta yok olacağım ortalıktan.

Yine güzel, yaza yakışır bir haftasonu yaptık. Bu kez uzun uzun anlatmayacağım. Çünkü bu haftasonu hayatımla ilgili önemli bir değişiklik yaptım. Artık evde epey kalabalığız. Hikayeyi anlatmadan önce diğer küçük detaylar neymiş haftasonuna dair onlara bir bakalım:

Cuma akşamı Taksim'de tam 8 kız eğlendik. Gerçekten çok eğlendik. Açık havada içilen 3 duble rakıdan sonra bendeniz şarkı bile söyledim; o derece. Çok sakin ve hoş bir yerde olmanın rahatlığı vardı sanırım üzerimde. Ya da bu neyin rahatlığıydı tam olarak bilmiyorum.

Cumartesi sabah eski bir arkadaşın telefonu ile yerimden sıçradım. Sabahın dokuzunda hatırladığım kadarı ile önce benden iyi bir küfür yedi, sonra benim evin oralarda olduğunu ve kahvaltı için beklediklerini söyledi. Yeni kız arkadaşı ile ziyarete gelmiş. Sabahın kör vakti tanıştırılmak istenmişim. Ah bu kadınlar ve takıntıları...

Öğlen ve akşam olanlar az sonra.

Pazar günü babalar günü olduğu için ailecek kahvaltıda buluştuk. Atölyede babam ile ben hazırladık kahvaltıyı. Karpuz peynir. Karpuzu ben, peyniri o dilimledi. Pek zor bir işi oldu. Sohbet ettik, hediye olarak aldığım 'Sabahat Akkiraz Orient Expressions' albümünü dinledik. Sonra ben koşarak eve gittim. Niye? anlatiim...

Cumartesi öğlene geri dönüyoruz. İşte o öğlen önemli bir işimiz vardı. Kedi almaya gittim.




Cuma günü gelen "kedimiz yavruladı ve yavrulara ev arıyoruz" mailinde gördüğüm an ona aşık oldum. Uzun zamandır kararsızdım. Bir kedi ile birlikte yaşayabilir miydim? Neredeyse bütün arkadaşlarımın kedileri vardı ve ben onları çok seviyordum, eh sanırım onlarda beni. Bir diğer taraftan köpek besleyen bir insan olarak kedilerin çok daha farklı olduklarını da biliyordum. Hiçbir zaman ben onun sahibi olamayacaktım. Ama bütün bu düşünceler o kediciği gördüğüm an yok oldu gitti. Gözleri öyle deli bakıyordu ki. Hemen "ben istiyorum, hemen gelebilirim ve alabilirim" dediğimde Burcu aradı, konuştuk sözleştik.

Yaprak ve Eylem bana eşlik ettiler. Gittik. Önce yavruları ve anneyi sevdik. Bu kalışımız yüreğimizin fazla dayanmayışından dolayı kısa sürdü tabii. Kediyi aldık ve oradan ayrıldık. Ne yapacağımı bilemiyordum. "Ne yiyecek, nasıl olacak, ilaç, aşı, ne yapıcam ben, nereye yapcak tuvaletini, hangi mama ona iyi gelir, erkek kedi kısırlaştırmak gerekiyor mu, ne zaman, ay ay ay" sorularıma, paniklerime Eylemcik olabildiğince sakin ve tek tek cevaplar verdi ve beni sakinleştirdi sağolsun. "çok tatlııııııııııııııııııı" olan kediye yol boyunca isim bulmaya çalıştık.

- Kara olsun..
- hımmm hayır yaaa..
- Kara Murat..
- ahahaahaha
- Black
- ı ıh..
- djarum
- o ne yaaa..
- cücü..
- o ne şimdi bee..
- Bulduuummmmmmmmmmmm!!!
- ??
- Cuma.. Cuma olsun. Hem siyah işte, hem cuma günü gelen mail ile bulduk onu, hem de ben Robinson'um işte..
- ahahaaha.. Oldu bu...



İstikamet tam teşekküllü bir market. Ivır zıvırlar, gerekli tüm malzemeler alındı. Ben de yavaş yavaş öğrenmeye başlamıştım. Sonra evimize geldik. Ve hayat benim için durdu. Artık evden beş dakika ayrı kalamayacağımı hissediyorum. Haftasonu bir çok ziyaretçimiz oldu. Cuma ile onları ağırladık. Özgür, Özge, Gülseren...Pazar günü veterinerimizin ilgili tavrı ve üşenmeksizin yaptığı açıklamaları ile bilmediklerimi de yavaş yavaş öğrenmeye başladım.

Ekin ve Cuma'nın macereları başladı...Hayırlısı bakalım...Şimdilik sabahları burnumu ısırarak uyandırmasından ve gece saçlarımın altına girip mırlayarak uyumasından hiç bir şikayetim yok.. Yaaa ne işim var benim burda. Eve gitmek istiyorum bir an önce...

2 yorum:

homosapiens dedi ki...

gercekten cok tatli ekin ya. benimde aklimda devamli. ise gelirgelmez hemen bloga baktim ekin kesin fotosunu koymustur cumanın diyerek. cok ozledim bende.

Ekinella dedi ki...

bugüne kadar nasıl ben sizin yavruları mıncırdıysam sizin de hakkınız saklıdır arkadaşlar. Ama bilesiniz bizim oğlan pek sırnaşık, söylemek isterim. Hemen yukarı doğru tırmanıp boynunuza sokulacaktır. eee erkek işte :))